I Dünya Harbi Öncesi İngiltere’de Kurulan Türkofil Bir Dernek: The Anglo-Ottoman Society Aralık 2019, Cilt 83 Sayı 298

I Dünya Harbi Öncesi İngiltere’de Kurulan Türkofil Bir Dernek: The Anglo-Ottoman Society Aralık 2019, Cilt 83 Sayı 298

Kendi verdiği bilgilere göre “her taşın altına bakmak sözünü yerine getirmek istercesine” Osmanlı İmparatorluğu’na ait Ege Adaları da dahil olmak üzere tüm Asya ve Avrupa topraklarını kazmıştı. I.Dünya Savaşı başlamadan yaklaşık 6 ay evvel 2 Şubat 1914 Çarşamba günü bu topluluk, Cannon Street Otel’de, büyük devletlerin Osmanlı’nın içişlerine karışmalarını protesto etmek amacıyla toplanır. Bu toplantıda topluluk başkanı Lord Lamington katılamadığı için onun yerine toplantıya Sir Thomas Barclay başkanlık eder. Buradaki konuşmasında, Osmanlı Devleti’nin bütünlüğünün korunmasının derneğin yönergesi olduğunu söyler. Ayrıca Osmanlı’nın bütünlüğünün korunmasının stratejik ve ticari yönden İngiltere için önemli olduğunu vurgular. Konuşmasının devamında büyük devletlerin Osmanlı’nın içişlerine müdahil olmasının dünya ticaretinde ve fi nansal anlamda tehlikeli ve kötü sonuçlar doğuracağını belirtir. Ayrıca mevcut durumun, Balkan Savaşı durumunda olduğu gibi uluslararası barışın kalıcılığına zarar verecek nitelikte olduğunu, Londra şehrinin ve dünyanın diğer ticari topluluğunun ticari çıkarları için hayati önem taşıdığına işaret eder. “Balkan Savaşı ve Trablusgarp Savaşı’nda Londra’da ticarette kıpırdanma olmamıştır. Aslında görünen o dur ki, Osmanlı’nın toprak bütünlüğünün korunmasının İngilizler açısından elzem olduğundan hareketle derneğin kuruluş gayesine işaret edilmiştir. Türklerin dini hoşgörüleri aşınhktan hoşlanmamalarının başka bir göstergesi olarak alınabilir, çünkü “Padişah’ın tüm dinlere özgürlük tanıdığı çok iyi biliniyor[51]du. Türkler herkesin günahının kendi dini tarafından bağışlanacağına inanıyorlardı, bu yüzden “kendi dininde samimi ve gayretli olan herkesin iyiliğini isteyerek, vicdani özgürlüklerini[52]” teşvik ettiler.

Bunun için sisteme yaş veya iş durumu gözetilmeksizin herkes katılabilir. BES giriş şartları arasında kamusal bir sosyal güvence sahibi olup olmama konusu merak edilir ama sosyal güvenlik sistemine kayıtlı olmasanız dahi “Bireysel Emeklilik Sigortası” hizmetinden yararlanabilirsiniz. “Bireysel Emeklilik Sistemi’nde katkı payı bakımından da bir üst sınır yoktur; fakat emeklilik döneminde, şimdiki yaşam standartlarınızı korumak istiyorsanız katkı paylarınızı düzenli olarak arttırmanız önerilmektedir. MADDE 9- (1) Disiplin amiri, disipline konu olaya ilişkin gerekli incelemeyi yapar ve disiplin soruşturmasını yürütür. Kendi yetki alanında bulunan bir ceza söz konusuysa gerekli incelemenin yapıldığı soruşturma sonucunda bir karar verir. Disiplin Kurulunca incelenmesi gereken işten çıkarma cezasına konu fiillerden herhangi birinin varlığı söz konusu ise tüm delilleri toplayarak soruşturma raporu ve işçinin savunması ile birlikte dosyayı, incelenerek bir karar verilmek üzere Disiplin Kuruluna sunar. Arthur Field tarafından başbakana gönderilen 12 Şubat 1920 tarihli bir başka mektupta da, konferansın başkanının muhtemelen Lloyd George olacağı tahmin edilir ancak Paris Barış Konferansı’nda aynı başkanın devam edip etmeyeceği, ayrıca Türkiye meselesinde kimin etkili olacağı sorulur[162]\. Anında oyunun keyfini çıkar, çevrimiçi casinomuzda yerini al. https://sahabet-tr.site/\. Aslında burada bütün konferanstaki üyeleri etkilemenin mümkün olmayacağı düşünülmüş olsa gerek ki, konferans başkanı üzerinden baskı kurulması hesap edilir. Mesela Lord Curzon’a Abdulbari tarafından gönderilen bir mektupta; “Hindistan’ın sadakati ve İslamiyet dostluğunu küçümsememeniz için Osmanlı İmparatorluluğu’nun bütünlüğü üzerine ısrar eder”[163] diyerek Curzon üzerinde Hindistan Müslümanları adına baskı kurar.

  • Her ne kadar böyle etkili isimler bu dernekte yer alsa da faaliyetlerinin etkisi de aynı oranda görülmemiştir.
  • Savaşın bitiminden bu yana Hintli Müslümanlar, İstanbul’da Müslümanlara karşı tavır takınmamak ve Doğu Trakya ve Küçük Asya’dan yoksun bırakmamak için baskı yaparlar ve Halifenin dünyevi ve manevi gücünü bozmadan bırakılmasını isterler.
  • MADDE 15- (1) Bu Yönetmelik Kurum yasal internet sitesinde ilan edilir ve tüm işçilere tebliğ edilerek duyurulur.

Allah hakkının galip olduğu suçlarda ise yönetici veya kadının af yetkisi bulunur, ayrıca tövbe ve zaman aşımı cezanın düşmesinde rol oynayabilir. Osmanlıların Balkanlardaki fetihlerinden çok Doğu Akdeniz’de yayılmaları, denizci devletler için İmparatorlukla dostça ilişkiler kurmayı özendirici bir konuma getiriyordu. Cenova ve Venedik’in yavaş yavaş gerilemeye başladığı sırada Fransa ortaya çıkmış ve 1536 yılında ilk.Kapitülasyonun elde etmiştir\. Sanal spor bahisleriyle spor heyecanını her an yaşa. PinUpbet güncel adres!5@PinUpbethttps://PinUpcasino-tr.com/;PinUpbet\. İngiltere’nin ilk girişimi ise Jenkinson’un 1553 yılında aslında kendi adına Kanunî Sultan Süleyman’dan almış olduğu “ayrıcalık ve mürur tezkeresi” ile başlamıştır. Bu ayrıcalık ve mürur tezkeresi “Fransız ve Venediklilerin kullanmakta olduğu özgürlük ve ayrıcalıklar gibi, benzer durumlarda, her hangi bir ferdin engellemesi ve suçlamasıyla karşılaşmadan kullanılmak ve mümkün ise daha da fazlası”[5] için verilmiştir. İki ülke arasındaki ticari ilişkiler bir kez başladıktan sonra sürekli büyüdü ve gelişti.

Disiplin Kurulu toplantılarına varsa ilgili işçinin üyesi olduğu sendika temsilcisi de çağırılır. Topluluk elindeki bütün kozları oynar ve toplu bir bildiri ile Curzon’a bir kez daha başvuru yaparlar. 5 Ocak 1918 tarihinde İngiltere Başbakanı’nın yaptığı konuşma ile Hindistan’da geniş bir tanıtım elde edildiği ve bu konuşmada Türkiye’ye yapılan atıfların ciddi birer vaat olmasının evrensel olarak kabul gördüğü göz önüne alınması istenir. 2- İki ülke arasında daha sempatik bir mutabakatın kurulmasını teşvik etmek. Kısacası, Osmanlı ile İngiltere arasında barışçı ilişkilerin kurulması ve iyi bir mutabakat. 1.Tanınmış kişiler tarafından yılda en az 20 makaleye imza atarak en önemli İngilizce aylık dergilerde yayınlanmasını sağlamak. “Bu aralıkta, Türk hükümdarlığını terk ettik; sadece bunu değil, Mısır’a bir rakip Sultan koyduk ve orada Bağdat’ta rakip bir halife kurma niyetimizi beyan ettik. Bir Türk ordusu, Halifenin emirlerini Mısır’a götürerek talihsiz, aldatılmış Prens Hüseyin Kamil’i asmak için hareket etti. Şimdi, bu sütunlarda defalarca belirttiğim gibi, Hidivliğin bir popülaritesi yokken, Türk hâkimiyeti Mısır’da son derece popülerdi”[96]. Bunun İngiltere’nin bilinçsiz gücünün tuhaf bir örneği olarak niteler.

The Anglo-Ottoman Society’nin kuruluşunda da önemli rol üstlenen Herbert, savaşın başlamasıyla gözden kaybolmuş ve dernekteki etkinliği kalmamıştır. Türklere yakıştırılan özellikler arasında, gözlemcilerin hakkında yorumlama yapmaktan hemen hemen bir zevk aldıkları Türk zalimliği vardı[39]. Türklerin insancıl duygulara kayıtsız kaldıkları kabul edilirdi; şahsi bağların onlar için geçerli olmadığına inanılırdı. Bu insafsızlığın en bariz kanıtı, Padişah’a, tahta çıkınca tahtla olan bağlantılarını koparmak için şehzadeleri boğdurması yetkisi veren yasada bulunmaktaydı[40]. Mehmet’in on dokuz şehzadeyi boğdurup babalarıyla beraber gömdürmesi müstakbel yazarlar için bu acımasız yasanın klasik bir örneği haline gelmişti[41]. Aslında, Rönesans devrinde eğlence amacıyla İtalyan novelle’nin ve Elizabeth devri kanlı trajedilerini yaratan dehşete duyulan tutku, Türk gaddarlığını rahatlıkla hatta zaman zaman çeşni olarak bile görebilmelerini sağlıyabilirdi.

Çeşitli kesimlerin ilgisini çeken bu oluşum, bir cazibe merkezi haline gelir ve önemli isimler bu cemiyete üye olmaya başlarlar. Duse, Pickthall, Field gibi kişiler Osmanlı-İngiliz ilişkilerini iyileştirme yönünde çalışırlar. Bu sırada Sykes kadar duygularını seslendirmemekle birlikte George Lloyd ve Aubrey Herbert da yeni bir İngiliz-Osmanlı ittifakını savunur. Sykes’ın aksine Herbert, böyle bir ittifakı İttihatçıların iktidara gelmesinden sonra da savunmayı sürdürür. Herbert ittifak meselesinden biraz daha uzaklaşarak Anayasal hükümet, kadınlar da dâhil, tüm Osmanlı vatandaşlarının yasa karşısında eşitliği, Osmanlı İmparatorluğu içindeki küçük milletlerin kültürel hakları vb. Yeni bir İngiliz-Osmanlı ittifakının salt Britanya açısından stratejik anlam taşıdığı için değil, Osmanlı İmparatorluğu’nun Britanya desteğine en azından tutucu Çar Rusya’sından daha layık olduğu için savunur. Ayrıca Herbert, İttihatçıların en ileri gelenleriyle, Enver Paşa ve özellikle de Talat Paşa’yla da tanışır[23].

Diyoruz”[74] sözleriyle diğer taraftan Osmanlının müttefi ki olmasına rağmen Alman karşıtlığını açıkça dile getirir. Duse’nin haricinde en az onun kadar bu cemiyette etkili olan bir isim de Marmaduke Pickthall’dur. “Türkiye’deki dostlardan önce, eski yöntemlerle eski işi yürütecek bir örgüt kuruyorlar. Anglo-Ottoman Society, Osmanlı İmparatorluğu ve Halifeliğin çıkarlarını savunan uluslararası bir kuruluştur. Politikaya, inanç ve ırk ayrımı yapmadan tüm erkeklerle kadınlara açıktır”[40]. Bu aslında bir nevi cemiyetin beyannamesi gibi bir özellik de taşır. Ancak bu dönüşüm ve dönüşümü hazırlayan toplantı hep tartışılır. Hazlitt’in iddia ettiğine göre Peele’in Turkish Mahomet and Hiren the Fair Greek adlı eseri ve Mahomet ile aynı eserdir. W.W.Greg ise eserin The Love of an English ile aynı olduğunu söyler.

İngilizler ince yünlü kumaş, şayak, tavşan kürkü, teneke, civa, şeker ve kehribar satıyorlardı. Karşılığında da baharat, ecza, “mazı” veya boya, çivit, ham ipek ve “pamuk ipliği” alıyorlardı. 1587 yılında Hercules adlı geminin yükü İngilizlere sterlinden fazla kazandırmıştı. On iki üye ile kurulmuş olan şirket 1586’da ruhsatı yenilendikten sonra 53 üyeye çıkmış ve Halep’te de en az İstanbul’daki kadar etkili olmuştu[8]. Bu cezalar Allah hakları ve kul haklarının korunmasını hedefler; kötülüklerin yaygınlaşmasını, bireylere ve topluma zarar vermesini önleyici, suç işleyenleri te’dib ve ıslah edici özellikler taşır. Bir bakıma, dava ve şahit getirme söz konusu olmadan kendi müşahedesiyle müdahalede bulunabileceği hususlarda muhtesibe kazâî yetki devri yapılmaktadır. Muhtesibin burada kadıdan farkı dava ve ispat gerektirmeyen sınırlı alanlarda bu yetkiye sahip bulunması, ayrıca cezayı bizzat infaz edebilmesidir. Bedene yönelik müessir fiillerde diyet ve erşten farklı şekilde, tesbiti hâkimin takdirine bırakılmış tazminatı ifade eden hükûmet-i adl ise ta‘zîrin hususi bir şeklidir (bk. HÜKÛMET-i ADL). Bu nedenle, ilk evrelerinde Türkiye ile İngiltere arasındaki ilişkiler esasen ekonomikti ve tamamen ticari zihniyete sahip bulunan Londralı iş adamlarının kişisel girişimlerine dayanıyordu. Yine de elçiler, başından beri, şirket tarafından ücret almalarına karşın, kendilerini Şirket’e değil de hükümdarlarına karşı sorumlu kabul ediyorlardı.

Mehmet Ali Paşa sorununda Osmanlı Devleti’ne diplomatik destek sağlarken, Kırım Savaşı’nda hem diplomatik, hem askeri destek sağlamıştır. Rusya ve Fransa’nın Ortodoks ve Katoliklerin durumunu bahane ederek Osmanlı Devleti’nin iç işlerine karışmalarını önlemek amacıyla Osmanlı Devleti’ni liberal yönde girişimlere zorlamıştır[4] . Yüzyılın sonlarında Osmanlı Devleti özellikle iki büyük komşusu Rusya ve Avusturya’nın gittikçe artan tehdit ve baskısı ile karşı karşıya kalmıştı. Bu iki devletin Osmanlıya karşı yapacakları birlikte bir harekâtı, Osmanlı Devleti’ni çok zor durumda bırakması kaçınılmaz bir sonuç olacaktı. Böyle bir durumda devletin toprak bütünlüğü tehlikeye düşürebilirdi. Bu durum İngiltere’nin çıkarlarının zedelenmesi anlamına geliyordu[5] . Her ne kadar kısa süreli bazı değişiklikler olsa da İngiltere, genel anlamda Berlin Antlaşması dönemine kadar Osmanlı’yı koruma güdüsü içerisinde hareket etmiştir.

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *